24 Haziran 2009 Çarşamba

Hayırlı olsun =)

On gün diyerek kaçtığım İstanbul’a bir ay uzak kaldım – ama yakında döneceğim. Kızmak yok, çok huzurlu bir yerde, sevimli ve şımarık olmayan ufacık çocuklarla birlikte, güzel insanlarla beraberim. Siz olsanız siz de gelmezdiniz valla. Aslında benim oraya değil sizin buraya gelmeniz gerekir ama o zaman Köyceğiz küçük çapta bir deprem yaşar herhalde =)

Her zaman sözünü verdiğim ama bir türlü tutamadığım “şarkı sözü çevirmece” sitesini sonunda açmış bulunuyorum. Hayırlı olsun. Yavaş yavaş eklemeye devam edeceğim. Burayı da artık günlük gibi kullanırım. Tabi bizim günlüğümüz =)

Ama önce… hal hatır sormaca:

Fındık, valla çok özledim seni, en çokta bana verdiğin siparişlerden farklı şeyler getirdiğimdeki yüz hallerini hahah =) Ve çok merak ediyorum bana anlatacağın o iş muhabbetleri neler, gelir gelmez can kulağıyla dinleyip kendi çapımda fütursuzca yorumlayacağım hepsini, sen unutmadan küçük küçük notlar almaya başla. Damla sakızlı kahve içmeye devam mı? Ben yokken kiminle gizli gizli yumurtalı patates yiyorsun bakayım =)

Kanka Leite, biliyorum çok çalışıyorsun, ve hayat bunaltıyor sürekli seni, özellikle El Galacticos’un transferleri eminim küçük çapta bir kalpçik krizi geçirtmiştir sana. Galip’le karar aldık, yeni sezonda Real Madrid forması giyeceğiz: Ama yanlış anlama, hala Barcelona’lıyız. Sadece daha demokratk bir platform oluşsun diye böyle yapmayı uygun gördük. Sonuçta anlamalısın: eğer sen hem kravat takıp hem de sol kolunu kaldırıp marşlar okuyabiliyorsan, biz de Real Madrid forması giyip Barcelona marşı söyleyebilmeliyiz di mi? (darbeci fünk fünk) Asa’ma ve büyü taşlarıma umarım iyi bakıyorsundur!

Özge, Ece ve Çiğdem; kutlu doğum haftasında yanınızda olamadım. Oysa ne hayallerimiz vardı, umarım gelecek sene. Gerçi bensiz baya bi eğlenmişsiniz, resimleri gördüm. Ama bensiz Buddha’nın dans pisti gerçekten çok yalnız görünüyordu. Havuç, yazılarını hala bekliyorum, sınavlarını geç, yazılarını yaz…sonra tatile…

Meo…emanet ne alemde? Oraya geldiğimde seni 10 kilo vermiş bir şekilde görmeyeceğim değil mi? =) Bisikleti yaptırdın mı? Oltalar hazır mı?? Yeni kokteyller var mı?? Coronamobil nasıl, satmadın di mi arabayı, Cevap versene olm =)

Artun, öyle msn’de “balkon, rakı, Türk Sanat Müziği” diye insanları kıskandırmaya çalışma, insan ol biraz =) Git albüm dinle, yeni şarkılar bul (Karar Ver! haha)

Adnan’dan pek ses çıkmıyor, badayla meşgul galiba. Beşiktaş’ın şampiyonluğu ve babalar günü kutlu olsun ona !

Nesil’le zaten facebook resim diyaloglarında baya bi konuşuyoruz, saolsun bilgisayarına virüs girdiğinde de beni yalnız bırakmıyor =) (Google kullanmayı öğrenemeyen insan evladı)

Çağan sanırım tekrar askere dönmüş, zira kendisini bir daha msn de falan göremedim. Korkuyorum yoksa O’nu kaçırıp Avustralya’ya çiftleştirmeye mi götürdüler başka koalaların yanına

Kuzibey’le ise zaten sürekli irtibat halindeyiz, daha geçenlerde Bodrum’daydık beraber. “Göbek…nasıl eritilir ki göbek?” diye söyleniyordu kendi kendine.

Senem Hanım İngiltere ve İskoçya seferlerinde bulunduğu için görüşemedik kendisiyle. Artık bilmiyorum bana oralardan ne getirdi :P (eğer bir şey getirmediysen hala zamanın var git sipariş et ebay den falan… star wars ışın kılıcı olabilir mesela)

İstanbul'daki bütün resimler orada kaldığı için açılışa koyamadım ama oraya döner dönmez yılbaşı gecesi azgınlıklarımızı, Taksim seferlerimizi, Marvin’i, Çengelköy kahvaltılarımızı ve tabi ki Kadıköy zamanlarımızı burada bulabileceksiniz.

Şarkılara gelince de, birebir çevirmedim, bu yüzden kendilerinden çok benim için ne olduklarını göreceksiniz.

Hepinizi çok özledim, az kaldı.
(hmmppfhh!)

Sevgiler; yarımelfiniz,

Emre


1 yorum: