Hey sen! dışarda soğukta bekleyen
Yalnız başına ve çökmüş,
Hissedebiliyor musun beni?
Hey sen! geçitte ayakta duran
Kaşınan ayakların ve solan gülüşünle,
Hissedebiliyor musun beni?
Hey sen! ışığı yok etmelerine izin verme
Boyun eğme dövüşmeden.
Hey sen! orada duran bir başına
Çırılçıplak telefonun yanında,
Dokunabilir misin bana?
Hey sen! kulağını duvara dayamış duran
Kendini çağıracak birini bekleyen,
Dokunabilir misin bana?
Hey sen! Yardım eder misin taşı taşımama?
Kalbini aç bana, evime dönüyorum
Ama her şey sadece bir düştü
Duvar çok yüksekti gördüğün gibi
Önemli değil onca çabalaması, kurtulamadı sonunda
Ve solucanlar yedi beynini.
Hey sen! yoldaki
Her söylenene boyun eğen,
Yardım edebilir misin bana?
Hey sen! duvarın yanındaki
Salonda şişeleri kırarken,
Yardım edebilir misin bana?
Hey sen! Sakın umudumuzun kalmadığını söyleme bana.
Birlikteysek ayakta kalabiliriz, bölünürsek düşeriz.
Hey you, out there in the cold
Getting lonely, getting old
Can you feel me?
Hey you, standing in the aisles
With itchy feet and fading smiles
Can you feel me?
Hey you, dont help them to bury the light
Dont give in without a fight.
Hey you, out there on your own
Sitting naked by the phone
Would you touch me?
Hey you, with you ear against the wall
Waiting for someone to call out
Would you touch me?
Hey you, would you help me to carry the stone?
Open your heart, Im coming home.
But it was only fantasy.
The wall was too high,
As you can see.
No matter how he tried,
He could not break free.
And the worms ate into his brain.
Hey you, standing in the road
Always doing what youre told,
Can you help me?
Hey you, out there beyond the wall,
Breaking bottles in the hall,
Can you help me?
Hey you, dont tell me theres no hope at all
Together we stand, divided we fall.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder